DOLAR 36,1294 0.05%
EURO 37,7649 0.53%
ALTIN 3.383,780,50
BITCOIN 34762700,11%
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Süleymani’ye kim ‘kahraman’ diyebilir ki?

Süleymani’ye kim ‘kahraman’ diyebilir ki?

ABONE OL
3 Ocak 2021 15:52
Süleymani’ye kim ‘kahraman’ diyebilir ki?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ABD’nin öldürdüğü Süleymani Halep’de sünnilerin katliamıyla tarihe geçmişti

 

İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani, geçen yıl 3 Ocak’ta ABD’nin gerçekleştirdiği bir İHA saldırısında hayatını kaybetmişti. İran’ın Orta Doğu politikalarının uygulanmasında çok önemli bir figür olan Kasım Süleymani, İran destekli Şii terörist grupların örgütlenmesi, sevk ve organizasyonu ile Suriye ve Irak’ta gerçekleştirdiği saldırıların arkasındaki isim olarak biliniyor.

 

ABD’nin Bağdat Havalimanı’nda dronelarla düzenlediği saldırıda öldürülen İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, Afganistan’dan Irak’a, Suriye’den Lübnan’a İran’ın bölgedeki politikalarını belirleyen en önemli isimlerden biri olarak biliniyordu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatı ile Bağdat Havalimanı’na düzenlenen saldırıda Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis ile birlikte hayatını kaybeden Süleymani, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından “yaşayan şehit” olarak adlandırılıyordu.

Doğrudan İran lideri Hamaney’e bağlı hareket eden Süleymani, 1998’den bu yana İran’ın ülke dışındaki askeri-istihbari operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü’nün komutanlığını yürütüyordu.

 

 

Kasım Süleymani, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2007’de getirilen uluslararası seyahat yasağına rağmen Suriye ve Irak başta olmak üzere bir çok noktada İran’ın askeri operasyonlarını yönetiyordu.

Süleymani, Trump’ın Temmuz 2018’de İran’a yönelik savaş tehditlerine ilişkin yaptığı bir konuşmada, “Bizi dünyada ‘benzeri görülmemiş’ bir eylemle tehdit ediyorsunuz. Savaşı başlatabilirsiniz ancak onu bitirecek olan biziz.” ifadelerini kullanmıştı.

İran’da 1957’de güneydoğu eyaleti Kirman’ın Afganistan sınırına yakın dağlık bir bölgesinde, aşiret yapılarının hakim olduğu Rabord köyünde dünyaya gelen Süleymani, daha çocuk yaşta çiftçi olan babasının devlete olan borcunu ödeyebilmek için inşaatlarda çalışmaya başladı.

 

 

İlkokulu bitirdiği yıl köyünü terk ederek Devrim Muhafızları Ordusuna katılan Süleymani’nin, sonra aldığı 45 günlük askeri eğitim sayılmazsa, bütün eğitim hayatı bu 5 yıllık ilkokul tecrübesiyle sınırlı kaldı.

Askeri kariyerine 1979 İran Devrimi sonrasında başlayan Kasım Süleymani, sadece 45 günlük bir eğitimle orduya kabul edildi. Süleymani, ilk askeri cephe deneyimini, İran’ın batısındaki Mahabad’da, İran devriminden sonra ayaklanan silahlı Kürt gruplara karşı yaşadı.

 

 

Devrimden sonra İran-Irak savaşında gösterdiği üstün çabalarla dikkatleri çeken Süleymani, cephe gerisinde birçok operasyonu başarıyla yönetti. Henüz 20 yaşındayken Teğmen rütbesiyle 41’inci Sarullah Birliği’nin komutanlığını üstlenen Süleymani’nin bu savaşta gösterdiği başarılarla askeri kariyerinin basamaklarını hızla tırmanmaya başladı.

Taliban’a karşı Kuzey İttifakını destekledi

 

Süleymani, Taliban’ın 1998’de Mezar-ı Şerif kentinde İranlı 7 diplomatı ve 1 gazeteciyi öldürmesi üzerine doğrudan savaş yerine Taliban’a karşı mücadele eden Burhaneddin Rabbani’nin liderliğini yaptığı Kuzey İttifakı adlı gruba destek verilmesini sağladı.

Irak’ta Saddam’a karşı mücadele 

Süleymani, savaş sırasında Saddam Hüseyin’e karşı mücadele eden Iraklı Kürt liderlerle iyi ilişkiler kurdu. 1991’deki Körfez Savaşı’nda silahlı Şii gruplar ile ilişkiler geliştiren Süleymani, bu grupların ayaklanmalarını organize etti.

Saddam’ın 2003’te ABD’nin Irak’ı işgali sonucu devrilmesinden sonra ABD ordusuna karşı savaşan Şiileri perde arkasından yöneten Süleymani, bazı Sünni grupların da eğitim ve silahlandırılmasında rol üstlendi.

Süleymani, bir yandan ABD ile savaşan grupları komuta ederken bir yandan da Irak’ta ABD ve İran arasındaki pazarlıklarda en önemli söz sahiplerindendi. Bu nedenle Süleymani, askeri kimliğinin yanında diplomat kimliğine de sahip bir komutan olarak öne çıktı.

Irak savaşında Kürt liderlerle yakın çalışması, Saddam sonrasında Irak’taki politikacılarla özel ilişkiler kurması için Süleymani’ye iyi bir zemin hazırladı.

Kasım Süleymani Irak’ta sadece Şiilerle değil Kürt Sünni liderlerle de iyi ilişkiler geliştirdi. Eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani başta olmak üzere bir dizi siyasetçiyle yakın ilişkileri bulunan Süleymani, Şii lider Mukteda el Sadr’ın diğer siyasi gruplarla uzlaşmasına da yardımcı oldu. Süleymani, Irak’ın Sünni Devlet Başkan Yardımcısı Usame Nuceyfi’yle de yakın ilişkiler kurdu hatta Nuceyfi 2013’te İranlı generalin annesinin Tahran’daki cenazesine de katıldı.

Lübnan’da Hizbullah’ı silahlandırdı

Lübnan’da Hizbullah ile çalışan Süleymani, 2006’da İsrail’in Hizbullah’ın bir İsrail askerini kaçırdığı gerekçesiyle Lübnan’a saldırmasıyla başlayan “33 Günlük Temmuz Savaşı’nda da Hizbullah’ın eğitim ve silahlandırılması sorumluluğunu yürüttü.

Halep tahliyesi

Karadan Suriye rejim ordusu, İran destekli Şii terörist gruplar ve Lübnan Hizbullahı, havadan da Rusya’nın desteğiyle Temmuz ayında 2012 yılından bu yana muhaliflerin elinde bulunan Doğu Halep’i kuşatmıştı. Kuşatma sırasında gerçekleştirilen saldırıların yanı sıra kente uygulanan ambargo nedeniyle aralarında çocukların da

bulunduğu onlarca sivil açlık ve hastalık nedeniyle hayatını kaybetmişti.

 

2016 yılının Kasım ayında büyük bir taarruza başlayan Suriye rejim ordusu, kentin yüzde 98’ini ele geçirmiş ve kuşatılan bölgelere yönelik insani kaygılar artmıştı. Bu nedenle Türkiye ve Rusya bölgede kalanların tahliyesi için bir plan üzerine çalışmaya başlamıştı.

Varılan anlaşma kapsamında, tahliyelerin 20 otobüslük konvoyların halinde yapılması ve birkaç gün sürmesi öngörülmüştü.

İran komutasındaki Şii terörist grupların kuşatmadan çıkmak üzere rejimin kontrol noktasında bekleyen konvoya keskin nişancılarla düzenlediği saldırılarda da onlarca sivil hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine tahliyeler zaman zaman aksamış ve tahliye konvoyları geri dönmüştü.

Süleymani katliamı bizzat yönetti

 

Suriye’nin doğu Halep bölgesinde rejim yanlısı Şii teröristlerin gerçekleştirdiği katiam sırasında, İran’ın dış operasyonlarından sorumlu Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani de bölgede bulunuyordu.

İran’da rejimin kontrolündeki medyada dün öğleden sonra, Devrim Muhafızları Ordusu’nun yurt dışındaki askeri ve istihbari faaliyetlerini yürüten Kudüs Kuvvetleri’nin Komutanı Tümgeneral Kasım Süleymani’nin Halep’te çekilen güncel fotoğrafları yayınlanmıştı.

Fotoğraflar, Muhafazakarlara yakınlığıyla bilinen fardanews.com ve alef.ir adlı haber siteleri ile Humeyni ailesine ait jamaran.ir olmak üzere birçok İran medya kuruluşunda yer bulmuştu.

Rejim yanlısı Şii teröristlerin, kuşatmadakileri tahliye eden konvoya saldırdığı anların, Süleymani’nin Halep’te bulunduğu vakte denk gelmesi dikkati çekmiş ve katliamı bizzat Kasım Süleymani tarafından yönetildiği bildirilmişti.

 

İranlı General Seyid Cevad’ın komutasındaki Şii teröristler, tahliye konvoylarında en az 14 sivili öldürmüştü. Yaklaşık 800 kişiyi 5 saat süreyle rehin alan teröristler, herkesin üzerindeki eşyaları alıp pek çok kişiyi darp ettikten sonra araçlara yeniden bindirmiş, kuşatma bölgesine geri göndermişti.

Cevad’ın, Suriye’deki faaliyetlerini Tümgeneral Süleymani’ye bağlı yürüttüğü biliniyordu.

Sonuç olarak, Kasım süleymani  binlerce sünni Müslümanın katledilişinde büyük rol oynamış biri olarak tarihe geçecektir.

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.