CHP lideri Kılıçdaroğlu, kamu-özel işbirliği projelerinin milletin kanını sömürdüğünü söyleyerek, “Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş bunların tamamını kamulaştırmak olacak. Onların doğru maliyetlerini hesaplayacağız, makul kar önereceğiz, hepsini kamulaştıracağız. Vatandaşlarımız o köprüler, yollar, havaalanlarından onların istediği parayı ödemeden geçecekler” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, kibirle, “Ben her şeyin üstündeyim.” anlayışıyla devletin yönetilemeyeceğini, devleti yönetenlerin mütevazı ve topluma örnek olması gerektiğini söyledi.
Esnaf ve turizmcinin her türlü fedakarlığı yaptığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Sarayın beslemeleri o fedakarlığın tamamen dışında kaldılar.” ifadesini kullandı.
AK Parti ve MHP’ye oy verenlere seslenen Kılıçdaroğlu, “Siz her türlü fedakarlığı yaptınız, maske takmadınız, usulüne uygun takmadınız ceza geldi. Bu beyler ne yaptı? Milyarları aldılar, ne yaptılar? Hangi fedakarlığı yaptılar? Hepimizin düşünmesi lazım, AK Parti’ye oy veren kardeşlerimin de çok iyi düşünmesi lazım. Sen fedakarlık yapıyorsun, oy verdiğin insanlar fedakarlık yapmıyorlar. Sen mütevazı yaşamaya çalışıyorsun, onlar kibir abidesi olarak saraylarında oturuyorlar. Buna izin vermemek gerekiyor. ‘İsraftan kaçının.’ dedik, sanki uçaklar, arabalar yetmiyor, 52 milyon liraya 3 tane Mercedes daha alıyorsun. Neyinize yetmiyor?” diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, kamu-özel iş birliği projelerinin milletin kanını sömürdüğünü söyleyerek, “Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş bunların tamamını kamulaştırmak olacak. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunacağız. Bugün doğan çocuğun evladına bile yük getiriyor. 20-30 yıl. Yazık günah değil mi bu memlekete? Bu memleket bu kadar sahipsiz mi? Onların doğru maliyetlerini hesaplayacağız, makul kar önereceğiz, hepsini kamulaştıracağız. Vatandaşlarımız o köprüler, yollar, havaalanlarından onların istediği parayı ödemeden geçecekler. Devletin soyulmasına izin vermeyeceğiz.” sözlerini sarf etti.
“Erdoğan bunun sorumlusu değil mi?”
CHP lideri Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin topluma örnek olması gerektiğine işaret ederek, “İllerde barolar kongre yapmayacak. Güzel, yapmadılar. Ama sen kongre yapıyorsun, üstelik bir de övünüyorsun ‘Salon lebalep.’ diye. İnsanlar maskesiz orada, bir de bununla övünüyorsun. Barolar kendi genel kurullarını yapmayacak, Kovid-19 var. Sen kendin kongreni yapıyorsun, üstelik insanlar sırt sırta.” dedi.
Kovid-19 nedeniyle sadece dün 341 vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Geçen seçimlerde AK Parti ve MHP’ye oy veren kardeşlerime soruyorum; bir günde 341 kişi Kovid-19’dan hayatını kaybetti, o kongreleri yapanların vebali, günahı yok mu? O insanlar sokağa çıktılar, binlerce insan Kovid oldu. Yoğun bakımlarda yer yok, torpiliniz varsa yer bulabiliyorsunuz. Peki, ülkeyi bu hale getirenin sorumluluğu yok mu? Hala onun partisine oy vermeye devam edecek miyiz? ‘Memleketi nasıl bu hale getirdin?’ diye sormayacak mıyız? Sormamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Kovid-19 salgın grafiğini göstererek, mart ve nisan aylarında vakaların en yüksek noktaya ulaştığını belirtti. Kılıçdaroğlu, “Bu ülkeyi yöneten hükümet bunun sorumlusu değil mi? Erdoğan bunun sorumlusu değil mi?” sorularını yöneltti.
Bilim Kurulu’nun hükümete ne önerdiğinin bilinmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, “Öyle bir noktaya geldik ki Sağlık Bakanı ’84 milyon sorumludur bundan, biz yaptık.’ diyor. Bunlar devleti yönetmiyorlar.” ifadelerini kullandı.
İnsanlar hayatını kaybederken iktidarın önlem almadığını savunan Kılıçdaroğlu, kahvede kağıt oynayanlara ceza yazılırken, AK Parti’nin on binlerce kişinin katıldığı kongreler düzenlediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, bunların hesabını soracaklarını da belirtti.
“Hükümet, işçiye, emekliye, memura, çiftçiye değil, rantiye sınıfına çalışıyor”
Kemal Kılıçdaroğlu, salgın nedeniyle Türkiye’ye turist gelmediğini dile getirerek, “Bu kadar yoğun virüsün dolaştığı bir coğrafyaya turistler niye gelsin? Oysa turizm bizim için çok ama çok önemli. Bacasız sanayi diyoruz, hava kirliliği yok. Gayet güzel bir atmosferimiz var. İnsanlar gelip, huzur içinde gelip Türkiye’de dinlenmek istiyor ama hükümet izin vermiyor.” dedi. Turizmin cari açığı kapatmada etkili olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu sektörün, 54 farklı alana katkı sağladığına dikkati çekti.
Kısa çalışma ödeneğinin yeniden uygulanmasını, TOBB, Ankara Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Sanayi Odasının yanı sıra çok sayıda ticaret ve sanayi odasının istediğini aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumun gözünden kaçan bir şey yaptılar. Bankalardaki mevduat faizine uygulanan stopajı düşürdüler. Kısa çalışma ödeneğinden 1 milyon 139 bin kişi yararlanıyordu. Bu kadar kişiyi işsizlik tehlikesiyle karşı karşıya getirdiler. Peki bankada mevduatı olanlar? 6 aya kadar olan hesaplar için yüzde 15’ten yüzde 5’e, bir yıla kadar olan vadeli hesapları yüzde 12’den yüzde 3’e, bir yıldan uzun vadeli mevduat hesaplarındaki faiz oranını yüzde 10’dan sıfırladılar. Bu para, vergi olarak bütçeye gidiyor. İşçi için ödenen kısa çalışma ödeneği, işçinin kumbarası İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanıyor. Hükümet, işçiye, emekliye, memura, çiftçiye değil, rantiye sınıfına çalışıyor.”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bankalarda 1 milyonun üzerinde mevduat hesabı olan 283 bin kişinin mevduat faizinin sıfırlandığını belirterek, “Bunun yanında 1 milyon 300 bin kısa çalışma ödeneğinden yararlanan kişiye de parayı vermediler. Bu rakamları bütün arkadaşlarımın her yerde anlatmasını istiyorum. Soygun düzenini teşvik eden bu iktidar halk, vatandaş, işçi ve emekli için çalışmıyor, rantiye için çalışıyor.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, turizm sektörüyle bir araya gelerek sorunlarını dinleme çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, Avrupa ülkelerinden Fransa, İspanya, İtalya ve Yunanistan’ın geçen yıl ve bu yılki bütçelerinden, turizm sektörlerine yüksek meblağlarda hibe verdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Türkiye sıfır. Oysa turizm sektörü Türkiye için önemli. Gelen her turist, tarım, sanayi, istihdama destek veriyor ve Türkiye buradan büyük emek harcamadan dolarlar kazanıyor, cari açığı kapatıyor. Ama turizme düşman olanlar böyle bir tabloyu önümüze koyuyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Bu bakan niye sesini çıkarmıyor?”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir internet sitesinde Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan hakkında bir habere yer verildiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Ticaret Bakanı ve kocası, ikisi şirket kurmuşlar, dezenfektan üretiyorlar. Kime satıyorlar? Kendi bakanlığına satıyorlar. Allah aşkına ne hale geldiğimizi görüyor musunuz? Bakan ol, şirketin var, sürekli şirketinden mal al, sonra bunu ‘Ahlak’ diye diye millete sat. Sonra bunu milletin önünde söylemeyecek, tek kelime etmeyeceksin. AK Parti’ye oy veren değerli kardeşlerim, bakın Türkiye nasıl yönetiliyor, kimlere hangi imkanlar sağlanıyor? Bakanlık koltuğunda oturacaksın, şirketin olacak, dezenfektan üreteceksin ve bakanlığına onu satın alacaksın. Bu haber çıktıktan sonra tek kelime bile etmeyeceksin. Bir yolsuzluklar ülkesi oldu Türkiye. Peki, bu bakan niye sesini çıkarmıyor? Şunun için, ‘Yukarıdakini örnek alıyorum. Herkes bunu yapıyor. Gençler de pudra şekeriyle idare ediyorlar. Hepimiz malı götürüyoruz. Vatandaş da seyrediyor.’ diyor. Sözüm söz, sizin burnunuzdan fitil fitil getireceğim. Milletin takdiriyle sandık gelecek, Allah’ın izniyle iktidar olacağız, ilk yapacağımız iş Siyasi Ahlak Kanunu’nu bu Meclis’e getirmek olacak.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.