DOLAR 34,2452 0.28%
EURO 37,6376 -0.37%
ALTIN 2.921,730,22
BITCOIN 2116656-0,67%
İstanbul
23°

AÇIK

16:11

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

Fuat Oktay: 3600 ek gösterge meselesini 2022’de çözeceğiz

Fuat Oktay: 3600 ek gösterge meselesini 2022’de çözeceğiz

ABONE OL
23 Temmuz 2022 00:53
Fuat Oktay: 3600 ek gösterge meselesini 2022’de çözeceğiz
0

BEĞENDİM

ABONE OL

2022 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay 3600 ek gösterge meselesi ile ilgili çalışmayı 2022 yılı içerisinde tamamlayacağız.

Oktay, “Faiz lobileriyle geçmişte nasıl mücadele ettiysek, kangren haline gelen IMF borçlarını nasıl sıfırladıysak, küresel dünyada yaşanan emtia-enerji kaynaklı yüksek fiyat dalgalanmalarına karşı en yüksek en etkin mücadeleyi vererek yine Cumhurbaşkanımız liderliğinde biz başaracağız.” dedi.
vdcasino
Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin geneli ile Sayıştay raporları üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Gün boyu yapılan değerlendirmeleri, eleştirileri, sorularla birlikte not ettiğini dile getiren Oktay, “Sözlerimin başında, özellikle, ‘Bu bütçe teklifiyle yüzünüz kızarmıyor mu?’ diye soran, komisyon üyesi olmayan bir milletvekilini esefle kınıyor, ithamını aynen iade ediyorum. Şunun da altını özellikle çizmek istiyorum, başımız dik, alnımız açık buradayız, Meclisimizin huzurlarındayız. Bütçemizin de arkasındayız.” ifadesini kullandı.

Bütçenin ekonomik ve sosyal kalkınmaya hizmet etmediği yönünde eleştirilerin bulunduğunu aktaran Oktay, Edirne’den Iğdır’a, Mersin’den Sinop’a ülkenin her köşesinde, AK Parti hükümetleri döneminde sağlanan ilerlemelerin, kalkınma odaklı bütçe disiplini sayesinde olduğunu belirtti.

Kovid-19 salgını gibi öngörülemeyen ve dünyanın en büyük ekonomileri dahil tüm ülkeleri kökünden sarsan bir krizde dahi Türkiye’nin, 84 milyon milletiyle tek vücut, hiçbir ayrımı kabul etmeden, hiçbir ayrıma müsaade etmeden sapasağlam ayakta durduğuna dikkati çeken Oktay, “Olumsuz küresel ekonomik iklime rağmen 2020 yılını büyümeyle kapatan, 2021’in ikinci çeyreğinde ise yüzde 21,7 oranında büyüyen, Türkiye’dir. Türkiye bu büyümeyle birlikte yüksek büyüme yüksek cari açık kısır döngüsünü kırmıştır. Düşük cari açıkla rekor büyüme gerçekleştirmiştir.” değerlendirmesini yaptı.

Bu bütçede hiçbir kesimin olmadığı iddialarının yer aldığını dile getiren Oktay, şunları kaydetti:

“Bu ülkenin esnafını, KOBİ’sini, girişimcisini, start-up sahiplerini, e-tüccarını, çiftçisini, besicisini, zanaatkarını, tasarımcısını pek çok teşvik programıyla destekleyen bizleriz. Öğrencimizin yurdunu da en iyi şartlarda biz yaptık ve yapıyoruz. Öğrencilerimizin kredisini de bursunu da olabilecek en yüksek seviyede biz veriyoruz. Bundan gurur duyun; dünyanın en ileri ülkesinde hizmeti veriyoruz, niye bundan gurur duymuyorsunuz da gocunuyorsunuz anlamıyorum. Ülkenizle niye gurur duymuyorsunuz, gençlere niye negatif enerji veriyorsunuz? Çalışanımızın yanındayız, engelli vatandaşımızın ve korunmaya muhtaç çocuklarımızın yanında da biz varız. Eleştirilerinizi tamamen saygıyla karşılıyorum. Ama pozitif olan yerlerde de hak verin. Doğal afetlerde en hızlı şekilde vatandaşımızın imdadına koşan da biziz, afet sonrası yaraları en hızlı şekilde sararak şehirlerimizi yeniden ihya eden de biziz.”

Kazanımlarımızın dayanağı, bütçe disiplinimizdir

“Para ve maliye politikamızın olmadığı iddia edildi.” diyen Oktay, bu yöndeki eleştirilere yanıt verirken de şunları söyledi:

“Para ve maliye politikalarımız birbiriyle koordineli olarak üst politika dokümanlarında belirlenmekte ve yayımlanmaktadır. OVP’de salgının etkisiyle yükselen kamu açıklarının tedrici olarak azaltılması ve mali disiplinin sürdürülmesi program döneminde izlenecek maliye politikasının temel amacı olacağı dile getirilmiştir. Ayrıca, stratejik ölçütler çerçevesinde yürütülen borçlanma politikası kapsamında borçlanma ağırlıklı olarak TL cinsinden yapılacağı dile getirilmiş, yurt içi döviz ve altın cinsi borçlanmaların ise piyasa şartları çerçevesinde kademeli olarak azaltılması, borçlanma politikasının temel stratejik hedeflerinden birisi olacağı vurgulanmıştır.

Kazanımlarımızın dayanağı, maliye politikamızı güçlü bir biçimde kullanıyor olmamız ve bütçe disiplinimizdir. Küresel etkilerle daha da artan ekonomik kırılganlıkların bilincindeyiz, bunun üstesinden gelecek olan da yine bizleriz. Faiz lobileriyle geçmişte nasıl mücadele ettiysek, kangren haline gelen IMF borçlarını nasıl sıfırladıysak, küresel dünyada yaşanan emtia-enerji kaynaklı yüksek fiyat dalgalanmalarına karşı en yüksek en etkin mücadeleyi vererek yine Cumhurbaşkanımız liderliğinde biz başaracağız. Makroekonomik istikrar, finansal istikrar ve fiyat istikrarı, geçmişte olduğu gibi yine bizim eserimiz olmaya devam edecek.”

Güçlenen, kalkınmada ve büyümede hız kesmeyen bir Türkiye hedefliyoruz

2022 bütçe teklifini, daha fazla kamu yatırımı, daha fazla sosyal yardım-destek ve daha çok iş imkanı oluşturacak bir yapıda hazırladıklarını belirten Oktay, “Bütçemizle, 2022’de Kovid-19 salgınının devam eden etkilerine rağmen güçlenen, kalkınmada ve büyümede hız kesmeyen bir Türkiye hedefliyoruz. Sağlıktan eğitime, güvenlikten ulaştırmaya, sanayiden tarıma, kadının güçlendirilmesinden sosyal yardımlara kadar her alanda en etkin politikaları, bütçemiz temelinde birer birer uygulamaya geçirmeye devam edeceğiz.” dedi.

Bütçe açığına ilişkin eleştirilere yanıt veren Oktay, muhalefetin iddia ettiğinin tam aksine bütçe disiplini konusunda hükümetin son yıllarda başarılı bir sınav verdiğini söyledi.

Oktay, dünyadaki bazı ülkelerin bütçe açıklarına işaret ederek, şunları kaydett:

“Ülkemizde, salgının ağır şartlarına ve hükümetimizin açıkladığı pek çok desteğe rağmen bütçe açığını 2020 yılında yüzde 3,5 seviyesinde gerçekleştirdik. 2021 yılı bütçe açığı ise Meclisimizden yüzde 4,3 olarak geçmişken, bir taraftan salgından etkilenen kesimler başta olmak üzere sosyal ve iktisadi destek ihtiyacı olan tüm kesimlerin gereksinimlerini tamamen karşılayacak şekilde harcama politikalarımızı sürdürürken, diğer taraftan sene başında aldığımız tasarruf tedbirleriyle yüzde 3,5’lik bir açık seviyesini hedefleyerek bütçemizi etkin bir biçimde yönettik. Sene sonuna yaklaştığımız şu günlerde de bu hedefi tutturuyoruz. Bunlar da gerçeklerdir.”

Merkez Bankasının politika faiz indirim kararı ve enflasyona ilişkin eleştirileri de anımsatan Oktay, para politikası kararlarının, Para Politikası Kurulu üyeleri tarafından alındığını, bu sebeple tartışmaların Merkez Bankasının bağımsızlığını zedeleyecek bir zemine çekilmemesi gerektiğini söyledi.

Bağımsız karar alan Merkez Bankasının faiz kararını eleştirmeden önce dünyadaki benzer uygulamaların görülmesinde de fayda olacağını belirten Oktay, “Bizim, Merkez Bankasının kararlarına karışmak ya da etkilemek gibi bir imkanımızın olmadığını bir kez daha ifade etmek isterim.” dedi.

Kur hareketleri konusuna da değinen Oktay, şunları kaydetti:

“Doların, ABD’nin tahvil alımlarını yakın zamanda azaltmaya başlayacağının netleşmesiyle ve faiz artırım kararı ile birlikte diğer ülke para birimleri karşısında değerlendiği bir dönemde bulunmaktayız. Dolar endeksi mayıs ayından bugüne bir yükseliş trendi içindedir. Avro/dolar paritesi de 1,16 seviyelerinde. Bu durumdan pek çok ülke gibi bizim de etkilendiğimiz bir gerçektir. Türkiye, ılımlı bir borçluluk seviyesi, düşük bir bütçe açığı ve geniş gamda üretim kapasitesiyle güçlü bir ekonomiye sahiptir. Bankalarımızın sermaye yeterlilik rasyoları da oldukça kuvvetlidir.”

İhracatın Ocak-Eylül döneminde geçen seneye kıyasla yüzde 36 artış sergilediğini vurgulayan Oktay, buna bağlı olarak cari açıkta da önemli iyileşmeler görüldüğünü belirtti.

Oktay, “Türkiye, yıllar sonra görece düşük cari açıkla büyüyebilme kapasitesine erişmeye yakındır. Cari açığımızdaki iyileşmeyle birlikte kur saldırılarına karşı ekonomimizi daha dirençli hale getirmekte ve bu saldırıları püskürtme kabiliyet ve kapasitemizi artırma kararlılığındayız.” diye konuştu.

Faiz harcamalarının ekonomi üzerindeki yükünün faiz harcamalarının milli gelire oranı üzerinden değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Oktay, “Bu kapsamda faiz harcamalarının milli gelire oranının 2002 yılından günümüze kadar ciddi bir azalış gösterdiği gözlemlenmekte. Faiz harcamalarının milli gelire oranı 2002 ile kıyasladığımızda yüzde 14,39 iken 2021 yılında yüzde 2,7 olarak gerçekleşmesi beklendiğini de ifade etmek isterim.” diye konuştu.

Oktay, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre Türk mahkemelerinde yargılanan tüm sanıklarla ilgili kararları tereddütsüz Türk mahkemesinin vereceğini belirterek, “Dışarıdan, başka yerlerden sonuç umanlar hüsrana uğramaya mahkumdur.” dedi.

Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin geneli ile Sayıştay raporları üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projelerinin vizyon projeleri olduğunu, Türkiye’nin dünyayla entegrasyonunun bu projelerle sağlandığını belirten Oktay, bugüne kadar faaliyete geçen projeler için toplam 86 milyar dolar yatırım gerçekleştiğini, bunların 63 milyar dolarlık kısmının son 19 senede hayata geçirildiğini ifade etti.

2003-2021 döneminde yaklaşık 2,8 trilyon liralık yani yaklaşık 417 milyar ABD doları tutarında bütçe kaynağı kullanarak yatırım gerçekleştirildiğini aktaran Oktay, buna 63 milyar dolar tutarında KÖİ yatırımı dahil edildiğinde bu tutarın 480 milyar ABD dolarını aştığını söyledi.

Oktay, “KÖİ yatırımları toplam kamu yatırımlarına yüzde 15’i oranında bir katkı sağlamıştır. Bu yüzde 15’lik katkıyı da çok kısa bir sürede sağlamış olduk.” dedi.

Son dönemde yapılan birkaç büyük yatırıma ilişkin bilgi veren Oktay, 2021 yılında hizmete açılması planlanan Rize-Artvin Havalimanı’nın 3 milyon yolcu/yıl kapasiteye sahip olacağını, Doğu Karadeniz bölgesindeki vatandaşların hava yolu ulaşım ihtiyacını büyük ölçüde karşılayacağını belirtti.

Oktay, Yusufeli Barajı ve HES projesi kapsamında 2021 yılı sonunda su tutulmasının hedeflendiğini kaydetti.

Şehir Hastaneleri projesi çerçevesinde 11 şehir hastanesi projesinin merkezi yönetim bütçesinden yapımına devam edildiğini hatırlatan Oktay, “Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını kutlarken 2023’te bu hastaneler de vatandaşımızın hizmetine sunulmuş olacak.” dedi.

Orman yangınlarıyla mücadele kapasitemizi artıracağız

Türkiye’de bu yıl çıkan orman yangını ve sel gibi doğal afetlerle mücadele kapasitesine ilişkin bazı eleştirilerin olduğunu dile getiren Oktay, sellerde devletin tüm imkanlarının seferber edilerek afet bölgelerine toplam 2,5 milyar liradan fazla kaynak aktarıldığını belirtti.

Kastamonu, Sinop ve Bartın’da afetten etkilenen vatandaşlara toplam 306 milyon nakdi yardım yapıldığını aktaran Oktay, buna kira yardımı, iş yeri hasarlarının yüzde 70’inin karşılanması ve araç yardımlarının dahil olduğunu söyledi.

Kastamonu’da 1050 konut ve 40 köy evi, Sinop’ta 80 konut ve 110 köy evi ve Bartın’da 20 köy evi olmak üzere 1130 konut ve 170 köy evi yapıldığını aktaran Oktay, bunlardan 615 konut ve 110 köy evinin ihalesinin yapılarak inşaatlarına başlandığını ifade etti.

Adana, Mersin, Antalya, Muğla, Isparta, Burdur ve Denizli’deki orman yangınlarının kısa sürede kontrol altına alındığını ve bölgede hasar tespit çalışmalarının hızlıca tamamlandığını belirten Oktay, bu illere yaklaşık 37 milyon lira Afet ve Acil Durum Faaliyetleri Ödeneği gönderildiğini kaydetti.

Devletin tüm imkanlarıyla birlik ve beraberlik içerisinde yangınla mücadele ederken bir yandan da dezenformasyon ve algı operasyonları ile de mücadele etmek zorunda kaldığını dile getiren Oktay, art niyetli saiklerle başlatılan “Help Turkey” kampanyasının ülkeyi muhtaç ve müdahaleye açık göstermek için başlatılan güdümlü bir kampanya olduğunu vurguladı.

Yangınların kontrol altına alınmasıyla bu suni kampanyanın da söndüğünü ve planlayıcılarıyla birlikte tarihe karıştığını belirten Oktay, yürütülmeye çalışılan algı operasyonlarının da vatandaşlar nezdinde hiçbir karşılığının olmadığını ifade etti.

Oktay, “2022 yılında 10 uçak ve 55 helikopter kiralaması yaparak orman yangınlarıyla mücadele kapasitemizi artırmaya devam edeceğiz.” dedi.

Vergi harcamaları konusunda çeşitli eleştirilerde bulunulduğunu anımsatan Oktay, 2022 yılı için öngörülen 336 milyar lira vergi harcamasının sermayeye aktarıldığı, vatandaşa pay verilmediği şeklinde eleştiriler yapıldığını söyledi.

Bu harcamaların iddia edildiği gibi sermayeden alınacak vergiden vazgeçilmesi anlamı taşımadığını dile getiren Oktay, “Esasen vergi harcamaları vergi kanunlarımızda yer alan istisna ve muafiyet ve indirim düzenlemelerine dayanmaktadır. Vergi kanunlarımız yüce Meclisimizde görüşülerek kabul edilir. Dolayısıyla, bu harcamalar kanuna dayalı tasarruflar olup, hükûmetimizin bu kanunlar uyarınca vergi politikası aracılığıyla desteklediği alanlara ilişkindir.” şeklinde konuştu.

Diplomatlar bulundukları ülkenin yasalarına saygı göstermek zorundadır

Oktay, 10 büyükelçinin, tutuklu Osman Kavala’ya ilişkin açıklamalarına ve sonrasındaki gelişmelere değindi. Türkiye’de devam eden bir yargı süreciyle ilgili olarak 10 büyükelçinin ortak açıklamasının toplumun her kesiminde infial oluşturduğuna işaret eden Oktay, bağımsız ve tarafsız Türk yargısına baskı yapmaya niyetlenen bu hadsiz girişime karşı başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere her düzeyde tepki gösterildiğini belirtti.

Niyetlerinin kriz çıkarmak değil, ülkenin egemenlik hakkına yöneltilen bu saygısızlığa gerekli cevabı vermek olduğunu anlatan Oktay, tutumlarını net bir şekilde ortaya koyduklarını ve yanlışı ortadan kaldırmayı hedeflediklerini söyledi.

Fuat Oktay sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye Cumhuriyeti, bağımsız ve egemen bir devlettir. Yargı yetkisini de bu bağımsızlık ve egemenliğinin gerektirdiği şekilde bağımsız ve tarafsız mahkemeleri eliyle kullanır. Devletin yargı yetkisini zaafa uğratacak hiçbir girişim kabul edilemez.

Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre Türk mahkemelerinde yargılanan tüm sanıklarla ilgili kararları tereddütsüz Türk mahkemesi verecektir. Dışarıdan, başka yerlerden sonuç umanlar hüsrana uğramaya mahkumdur.

Diplomatlar bulundukları ülkenin yasalarına ve yargısal süreçlerine saygı göstermek zorundadır. Diplomatik bağışıklıklar, bulunulan ülkenin bağımsızlık ve egemenlik haklarına karşı kullanılamaz. Mahkemelerimizde görülmekte olan davalara hangi saikle olursa olsun dışarıdan hiçbir müdahale kabul edilemez. Müdahale olursa da uluslararası hukukun ülkemize tanıdığı haklar çerçevesinde karşılığını bulur.

Büyükelçilikler de bu diplomatik teamüllere uymayan yanlışı düzeltmek için daha sonra bir açıklama yaparak diplomatik ilişkiler hakkındaki gerekli uluslararası sözleşmelerin maddelerine riayet etmeyi teyit ettiler. Diğer bir deyişle, niyetlerinin iç işlerine ve yargıya müdahale olmadığını ortaya koydular.”

Yurt yapımları için 1 milyar 700 milyon 349 bin lira ödenek öngörüldü

Öğrenci yurtlarının kapasitesine ilişkin 2022 bütçesinin nasıl bir çözüm getirdiğine ilişkin bir soru üzerine Oktay, öğrenci yurtlarının 81 il ve KKTC’de 778 yurt, 741 bin 279 yatak kapasitesi ile hizmet verdiğini söyledi.

Özel yurtların 315 bini aşkın yatak kapasitesi eklendiğinde kapasitesinin 1 milyon 56 bin 699 olduğunu aktaran Oktay, “Yurt sayısını 4 kat artırarak devlet yurdu olmayan şehir bırakmadık. Sadece geçtiğimiz 3 yılda ülkemize 240 yeni yurt binası kazandırdık. Şu anda yapımı devam eden 110 binin üzerinde yatak kapasiteli yurtlarımızı yükseköğrenim öğrencilerimizin hizmetine sunacağız.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2022 yılı bütçesinde yurt yapımları için 1 milyar 700 milyon 349 bin lira ödenek öngörüldüğünü bildirdi.

Birtakım STK’lere ilişkin bazı ithamların dile getirildiğini ifade eden Oktay, “FETÖ terör örgütü tarafından uzun süredir yıpratılmaya çalışılan bazı STK’ların şimdi de hedef gösterilmesi, aynı yöntemlerle yıpratılmaya çalışılması, bu işin kimlerin başının altından çıktığını herkese göstermektedir.” dedi.

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜRGEV) ile alakalı “atama listesi” adı altında yayınlanan belgelerin kendileriyle ilgisi olmadığının vakıf mütevelli heyeti tarafından açıklandığını belirten Oktay, TÜRGEV’in gönüllü ve üyelerinin kaydedildiği sistemin nüfus sistemine entegre edildiği iddiasının da yalanlandığını söyledi.

Sayıştay denetim raporlarında yer alan bulgulara ve bu bulgulara ilişkin yürütülen faaliyetlere değinen Oktay, Sayıştay Başkanlığının 2020 yılı denetimleri kapsamında 173 kamu idaresi denetlendiğini ve düzenlenen denetim raporlarında 1641 adet bulgu tespit edildiğini belirtti.

Sayıştay denetimleri sonucunda sosyal güvenlik kurumlarına ilişkin tespit edilen bulgu sayısının ise 46 olduğunu aktaran Oktay, bu bulguların gereğini yerine getirmek amacıyla ilgili kamu idareleri ve Hazine ve Maliye Bakanlığının gerekli çalışmaları yürüttüğünü kaydetti.

Oktay, “3600 ek gösterge konusunda ilk adımı hükümetimiz atmıştır. Bu husustaki çalışmayı da yine hükümet olarak Cumhur İttifakı ile birlikte 2022 yılı içerisinde tamamlayacağız.” dedi.

Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin geneli ile Sayıştay raporları üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

2022 yılında engelli vatandaşların istifadesine sunulmak üzere Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına tahsis edilen bütçenin 22,7 milyar lira olduğunu belirten Oktay, bu konuda 2021 yılına göre yüzde 22 oranında bir artışın bulunduğunu belirtti.

Oktay, “Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, engelli vatandaşlarımızın karşılaştığı her zorluğun aşılması için çalışmalarını sürdürmekte. 2002’de 5 bin 777 olan engelli memur sayısı 2021 Eylül ayı itibarıyla 58 bin 520’ye ulaşmıştır. Kamuda engelli memur istihdamında 10 katı aşan bir artış sağladık.” diye konuştu.

“Esnafa yeterince destek sağlanmıyor.” eleştirisinin bulunduğunu da dile getiren Oktay, şunları söyledi:

“Pandemi sürecinde esnaf ve sanatkarlarımıza gelir kaybı ve kira desteği kapsamında sağlanan destek tutarı toplamı 4,6 milyar lirayı, diğer hibe destekleri kapsamında sağlanan destek tutarı ise 4,3 milyar lirayı aşmış olup, esnaf ve sanatkarımıza bu kapsamda aktarılan toplam kaynak 9 milyar düzeyindedir. Öte yandan pandeminin başladığı 2020 yılında Türkiye genelinde 984 bin 937 esnaf ve sanatkara toplam 42,6 milyar lira tutarında faiz indirimli kredi kullandırılmıştır. 2021 Eylül ayı sonu itibarıyla 162 bin 433 esnaf ve sanatkara kullandırılan kredi tutarı 22,2 milyar liradır.”

2020 yılında Türkiye genelinde tescil işlemi yapılan esnaf ve sanatkarların sayısının 365 bin 533 olduğunu bildiren Oktay, faaliyetine son veren esnaf ve sanatkarın sayısının ise 99 bin 588 olarak gerçekleştiğini ifade etti.

Oktay, 2021 Eylül ayının sonunda ise 210 bin 187 esnaf ve sanatkarın faaliyete başladığını, 71 bin esnaf ve sanatkarın ticari faaliyetlerine son verdiğini dile getirdi.

Oktay, “1 Mart 2020-30 Eylül 2021 döneminde faaliyete başlayan esnaf ve sanatkarın sayısı 519 bin 344, faaliyetlerine son veren esnaf ve sanatkar sayımız ise 152 bin 48 olarak gerçekleşmiştir. Verilerde de görüldüğü üzere esnaf ve sanatkarlarla ilişkin olarak önceki yıllarda da olduğu gibi pandemi döneminde de terkin sayılarının üzerinde tescil işlemi gerçekleşmiştir.” dedi.

Tarımsal desteklemelere ilişkin bilgi veren Oktay, “2021 yılında iklimsel faktörlere bağlı olarak gerçekleşen yetersiz yağış nedeniyle verim kaybı yaşayan çiftçilere, verim kaybı yaşanan tarım alanları için dekara 30 ila 100 lira olacak şekilde alan bazlı verim kaybı desteği verilecektir.” açıklamasını yaptı.

Kadın hakları ve kadına karşı şiddetle mücadele çerçevesinde eleştirilerin bulunduğunu aktaran Oktay, “Ülkemizde kadın haklarını teminat altına alan, günün şartlarına hızla adapte olabilen güçlü bir hukuk sistemimiz vardır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede önümüzdeki beş yıllık döneme ilişkin yol haritamızı belirlediğimiz 2021-2025 yıllarını kapsayan 5 temel hedef, 28 strateji, 227 faaliyetten oluşan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Dördüncü Ulusal Eylem Planı’nı 1 Temmuz itibarıyla yürürlüğe koyduk. Kadına şiddetle mücadelemize hız kesmeden kararlılıkla devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

3600 ek gösterge üzerindeki çalışmayı 2022 yılı içerisinde tamamlayacağız

3600 ek göstergeyle ilgili bir sorunun da bulunduğunu dile getiren Oktay, “3600 ek gösterge konusunda ilk adımı hükümetimiz atmıştır. Bu husustaki çalışmayı da yine hükümet olarak Cumhur İttifakı ile birlikte 2022 yılı içerisinde tamamlayacağız.” diye konuştu.

Asgari ücretle ilgili bir soruyu hatırlatan Oktay, AK Parti hükümetlerinin her zaman asgari ücretlinin yanında olduğunu belirtti.

Asgari ücretin; devlet, işçi ve işveren kesimlerinin temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlendiğini dile getiren Oktay, 184,25 lira olan net asgari ücreti 15 kat artırarak 2021 yılında 2 bin 825 liraya çıkardıklarını belirtti.

Oktay, “İşçimizi enflasyona ezdirmedik. Aynı dönem için reel olarak yüzde 136’lık bir artış gerçekleştirdik. İşçimizi, memurumuzu, çalışanımızı bundan sonra da enflasyona ezdirmeyeceğiz.” ifadesini kullandı.

Vergi harcamaları vatandaşa destek amacıyla kullanılıyor

“335 milyar liranın para babalarına gittiği, bütçede yer alan vergi harcamalarının para babalarına avantaj sağladığı.” şeklinde bir eleştiri yapıldığını ifade eden Oktay, vergi harcamalarının üretime, istihdama, yatırıma, toplumun bütün sosyal kesimlerine olmak üzere 84 milyon vatandaşa destek amacıyla kullanıldığını belirtti.

“Bugüne kadar 155 milyar dolar sözleşme bedeli olarak KÖİ gerçekleştirildiği, 77 milyar doların bunun için harcandığı, 77 milyar dolara karşılık 155 milyar dolarlık gelirden vazgeçildiği” yönünde bir eleştiri bulunduğunu dile getiren Oktay, sözleşme bedelinin, sıfırdan yapılan projelerin yatırım bedeliyle işletme hakkı devredilen mevcut yatırımlar için özel sektörden alınan bedelin toplamından oluştuğunu söyledi. Oktay, “Diğer bir ifadeyle kamunun değil özel sektörün ödeyeceği tutarı ifade etmektedir.” dedi.

Oktay, “155 milyarlık sözleşme bedelinin 77 milyar doları yatırım olarak özel sektör tarafından tamamen özel sektör finansmanıyla yapılmış, geriye kalan 78 milyar doları ise özel sektörden devlete ödenen veya ödenecek miktardır. Yani 155 milyar dolardan vazgeçilmemiş, aksine hem 77 milyar dolar yatırım devletin cebinden çıkmamış hem de üzerine devletin cebine 78 milyar dolar girmiştir.” değerlendirmesini yaptı.

“Ağustos itibarıyla hangi dernek ve birliklerin devlet bütçesinden desteklendiği” sorusunun yöneltildiğini belirten Oktay, şunları kaydetti:

“2021 yılı Ağustos ayı itibarıyla merkezi yönetim kapsamındaki değerler tarafından kamu yararı gözetilerek dernek, vakıf, birlik ve benzeri teşekküllere yardım amacıyla toplam 587,3 milyon liralık ödeme yapılmıştır. Bu ödemelerin yaklaşık 257,5 milyon liralık kısmı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Yunus Emre Vakfına ödenmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından bu kapsamda 201,8 milyon lira ödenmiş olup bu ödemelerin 163 milyon lirası Yeşilay’a ve 38,8 milyon lirası Kızılay’a yapılmıştır. Gençlik ve Spor Bakanlığınca toplam 55,6 milyon lira yardım yapılmış olup, söz konusu yardımlar gençlik projeleriyle amatör spor kulüplerinin desteklenmesi ve uluslararası spor organizasyonlarına ilişkin ödemeleri kapsamaktadır. Kalan kısım ise kamu kurumları tarafından görev alanlarıyla ilgili dernek, birlik, kurum ve kuruluşlara yardım amacıyla kullanılmıştır.”

Diyanet İşleri Başkanlığıyla ilgili yorumların bulunduğunu söyleyen Oktay, “Özellikle orada ifadesi geçen inanç farklılıkları ve mezheplere göre ayrımcılık yapılarak vatandaşlar arasında nifak tohumları ekilmesini biz doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.” dedi.

Gocunmak hakaret içermiyor

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın öğrenci burs ve kredilerine ilişkin açıklaması sırasında sarf ettiği “Niye bununla gurur duymuyorsunuz da gocunuyorsunuz.” sözlerine tepki gösterdi.

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “gocunmak” kelimesinin hakaret içermediğine dikkati çekti.

Daha sonra HDP ve İYİ Partili milletvekilleriyle bazı CHP’li milletvekilleri komisyon salonundan ayrıldı.

Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, bütçe görüşmelerinin ardından, müzakereler sırasında hatiplerin birbirlerine hakaret etmemeleri kaydıyla farklı fikirleri dile getirebileceğine işaret etti. Yılmaz, bu bağlamda “gocunmak” kelimesinin “Bir şeyden alınmak” anlamına geldiğini belirterek, bu kelimenin herhangi bir hakaret içermediğini vurguladı.

Cevdet Yılmaz, öte yandan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın, “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın sorulara vereceği yanıtların, konuşmasından önce metin olarak haber ajanslarına gönderildiğini” iddia ettiğini aktararak, “Böyle bir durum söz konusu değil tabii. Anladığım kadarıyla Cumhurbaşkanı Yardımcımızın ekibinden arkadaşlar, bir destek dokümanını basından bazı arkadaşlarımızla paylaşmışlar. Kapanışta değinilebilecek konular şeklinde bir metin. Araştırdım, hiçbir şekilde yayınlanmış bir metin değil. Cumhurbaşkanı Yardımcımızın konuşması o metinle örtüşmüyor. Basından arkadaşlarımızın da bu konularda daha dikkatli davranmalarını rica ediyorum.” diye konuştu.

Komisyonda, görüşmelerin ardından 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin maddelerine geçilmesi oylanarak kabul edildi. Daha sonra bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerinin birinci ve ikinci maddeleri okundu.

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.